Göbeklitepe nerede?
Göbeklitepe’ye nasıl gidilir?
Göbeklitepe nasıl bulundu?
Göbeklitepe
Göbeklitepe Tarihi Önemi
Göbeklitepe ve Efsaneler
Göbeklitepe insanlığın en eski mirası olabilir mi?
Göbeklitepe gizli cennet
Neolitik çağda sanat harikası eserler
İlk tarım ve Buğday örnekleri
Yerleşik hayata geçilmesinde tarım değil tapınakların etkili olduğu
Yılan kutsal bir hayvan olarak Göbeklitepe de karşımıza çıkıyor.
Tapınak neden gömüldü?
Göbeklitepe UNESCO koruma listesinde
Tüm bildiklerinizi unutun, tarih yeniden yazılıyor. Bu zamana kadar söylenmiş her şey havada kalıyor. Göbeklitepe deki bulgular gün yüzüne çıktıkça acaba tarihi bilgiler tamamen değişecek mi? Sorusu ister istemez akıllara geliyor. Göbeklitepe, MÖ 10. bin yılın sonlarından başlayarak MÖ 9. bin yıllarına kadar süren bir tarih öncesi alanı kapsar. 1500 yıl kadar süren bir dönemden kalma bir çok arkeolojik kalıntılar bulunan bu tarih alan büyük bir yapay höyüktür. Bu kalıntılar içinde mimari yapılar, tarihi eserler ve tortu birikintileri yer alıyor. Kazılarda büyük miktarlarda hayvan ve bitkisel kalıntılar, çakmaktaşı, öğütme taşı gibi eserler, bunlardan başka hayvan ve insan tasvirlerini içeren, heykeller ortaya çıkarıldı. Fakat sehirde insan kalıntısı çıkmadı. Bunun en önemli nedeni insanların gömülmemesi olarak gösteriliyor. Açığa bırakılan cesetler hayvanlar tarafından yenildiği görüşünde araştırmacılar.
Göbeklitepe nerede?
Göbeklitepe, Güney Doğu Anadolu Bölgesinde, Şanlıurfa’nın 20 kilometre kuzeydoğusundaki (Örencik köyü yakınlarında) yaklaşık olarak 300 metre çapında ve 15 metreye yüksekliği bulunan geniş bir görünüme sahip bir konumda yer alıyor.
Göbeklitepe’ye nasıl gidilir?
Şanlıurfa’ya İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bodrum, Adana ve Trabzon gibi şehirlerden direkt havayolu ile ulaşabilirsin. Ülkemizin diğer yerlerinden de Şanlıurfa’ya aktarmalı olarak da seyahat edebilirsiniz. Uçak yerine otobüsü seçerseniz. Yol biraz uzun olabilir. İstanbul Şanlıurfa otobüs yolculuğu yapmak istersen,19 saat sürüyor. Ankara’dan otobüsle gitmeyi seçersen yaklaşık olarak 12 saat sürüyor. Otobüs yolculuklarını seviyorsanız sorun yok. Otobüs yolculuğu daha ekonomik olacaktır. Hem de etrafındaki illeri de görmek açısından otobüs yolculuğu zenginlik sayılır.
Unutmadan müze kartı mutlaka çıkartın. En son 36tl idi Göbeklitepe’ye giriş. Müze kartınız varsa ücretsiz.
Göbeklitepe Nasıl bulundu?
Bir çok medeniyetlere beşiklik etmiş, bir çok uygarlığın yaşam alanı bulunduğu Anadolu’dan böylesine tarihi değiştiren önemli bulguların çıkması aslında çok şaşırtıcı değil. Tarihin her döneminde bu topraklar daha nice zengin ve ilginç olaylara gebe kim bilir…Göbeklitepe İlk olmayacak, sonda değil. Göbeklitepe’nin keşfi olayı oldukça ilginçtir. 1983 yılında tarlasını süren Şanlıurfalı çifti Mahmut Kılıç yerde oymalı bir taş bulur. Bulduğu taşı doğrudan müzeye götüren ve bu oymalı taş müzede sergilenmeye başlıyor. Mahmut Kılıç farkında olmadan tarihe büyük bir imza atmıştır. Bu taş araştırmaları başlatacak ve tarihin akışını değiştirecektir. Göbeklitepe tüm dünyanın tanıdığı önemli bir merkez olma yolunda ilerliyor.
Göbeklitepe
Göbeklitepe milattan önce 9000 yıllarına uzanan bir tarihi kent. Elips şeklinde oluşturulmuş, “T” şeklinde dikili taşlar ile dikkat çekiyor. Şehir alçak duvarlar ile çevrili çeşit yapılardan oluşur. Araştırmacılar bu yapıları dini amaçlı yapıldığını belirtiyor. Bu dini mabetler, daha sonra nedeni bilinmez bir şekilde üstü toprakla örtülmüştür. Şu ana kadar bu şehirlerin neden bu kadar büyük yapıldığı ve niçin daha sonra üstünü örtüklerine dair herhangi bir kesin kanıt, bilgi ve belge bulunamamıştır. Bu T şeklindeki sütunlardan ve bu mimari yapılardan 20 tane daha olduğu henüz 6 tanesinin gün üzerine çıkarıldığı biliniyor. Göbeklitepe’de kazı çalışmaları bu yönüyle çok uzun yıllar sürebileceği üzerinde duruluyor. Arkeologların bulgularına göre bu yapıların dini ibadetlerin ve törenlerin yapılması için tasarlanmış olabilegi kuvvetle muhtemel…
Göbeklitepe tarihi önemi
Göbeklitepe neden önemli? Anadolu’daki ilk yerleşim alanları deyince akla Konya (Çatalhüyük) geliyor. Bunların yanında Diyarbakır (Çayönü) Burdur (Hacılar), Çanakkale ,(Truva), Yozgat (Alişar) buradaki tarihi kalıntılar incelendiğini en fazla milattan önce 6000-7000 yıllara kadar gidebiliyoruz. Bundan önceki hakkında bu yerler hakkında bilgi vermiyordu. Göbeklitepe tarihi ise milattan önce 12000 ile 9000 yıla kadar gidiyor. Bu bilgiyi vermeden geçmeyelim. Burada inşa edilen yapılar da iyi bir mimari tarz sergilediğini görüyoruz. Bulunduğu döneme göre (Neolitik Çağ) bu yapıların ortaya koyulması imkansız. Dönemin şartları göz önüne alındığında birçok bilgi ile çeliştiğini gözler önüne seriyor.
Göbeklitepe ve Efsaneler
Bir çobanın (Mahmut Kılıç) hayvanları otlatırken bulduğu Göbeklitepe şu ana kadar göreceğimiz en eski arkeolojik alan ve yalnızca %5’lik kesimi gün üzerine çıkarabildi. Neolitik çağdan kalmış bu yapılar yaklaşık olarak çapı 30 metre yuvarlak ve oval planlıdır. İçinde 20’ye yakın mimari yapı vardır. 6 tanesine ulaşılmış durumda. 14 tanesi toprak altında jeomanyetik ölçümlerle bu yapılar tespit edildi. Göbeklitepe hakkında çeşitli efsaneler rivayet ediliyor. Hazreti İbrahim’in Tapınağı olduğunu soyleyenlerin yanında Sümerlere ait bir tapınak olduğunu söyleyenler de az değil. Fakat Sümerlerin mimari tarzı ile buradaki yapılar uygunluk göstermiyor. Dünyanın en eski Tapınağı unvanını da elinde bulunduruyor. Cennet bahçesi, Hatta Alman arkeolog Klaus da göre Göbeklitepe’de insanın doğduğu yer. Alman arkeolog Klaus Adem ve Havva’nın yaşadığı cennet bahçesi Şanlıurfa’da olduğunu söylüyor. Yasak Elmayı burada yediklerini ve cennetten kovulduğu yer olarak iddia ediyor. Bu bilgileri kutsal kitaplarla da desteklemeye çalışıyor. Tabi bunların ispatlanmış için daha çok kazı yapılması gerekiyor. Göbeklitepe hakkında çok az bir bilgiye sahibiz.
Göbeklitepe insanlığın en eski mirası olabilir mi?
Mısır’daki inşa edilen devasa piramitler 4500 yaşında olduğu düşünülürse ve bu piramitler insanlık tarihi açısından büyük bir değer hayranlık uyandırıyor. İnsanlık uzun zamandır piramitleri çözmeye çalıştı. Hala da çözülemedi. Piramitler ile Göbeklitepe’yi karşılaştırınca hayran olmamak elde değil tam piramitlerden 5000 yıl daha fazla geriye gidiyor ve harika denilecek yapılar. Sanatsal açıdan önemli eserler var. Tonlarca ağırlığındaki T şeklindeki Taş sütunlar yapılmış. Bu yapıların gizemini çözmek şu anki mümkün değil. Tarihin ilk dönemlerine daha net ışık tutacak Göbeklitepe…
Göbeklitepe gizli cennet
Alman arkeolog Klaus a göre bir zamanlar Göbeklitepe bir cennet bahçesiydi… İnsanlar bu bereketli topraklarda yaşıyor ve dönemine göre oldukça yüksek bir uygarlık kurmuşlardı. Fakat insanlar buradaki doğal çevreyi bozarak bugünkü çorak yapıyor dönüştürdü. Ünlü arkeolog İncil’e göre de Cennet bahçesinin Asur topraklarında olduğunu bahsetmiş. Birçok kutsal kitapta da yine cennet bahçesi olarak bu toprakların olduğu rivayet edilmiş. Peki bundan doğru olabilir mi? Bu soruların cevaplarını bulmak çok güç, şu bir gerçek Göbeklitepe’de birçok sır var. Bu sırlar açığa çıktıkça insanlık daha da aydınlanacaktır.
Neolitik çağda sanat harikası eserler
Neolitik çağdan yaşamış insanların dini ibadetlerin gerçekleştirmek amacıyla (tapınmak) birçok mabed( taş dikmişler) yapmışlar. Bu taşların üzerine kabartma yabani hayvanlar, bitki figürleri çizmişler.
Neolitik dönemde insanlar, küçük topluluklar halinde yaşıyor. Hayvanları avlayarak geçimlerini sağlıyordu. Toplayıcılık temel geçim kaynağı. Sıradan ve basit bir yaşam süren insanların, bu kadar büyük ve muazzam yapıları nasıl yaptıkları giderek artan bir merak konusu ve su ana kadar tam olarak bu soruya verilmiş bir cevap yok. Taşlık bölgelerden büyük taşları (sütunları) nasıl taşıdılar. Tekerlek icat edilmemiş, at arabası yok. At arabası olsa bile bu sütunların taşınabilmesi büyük bir teknoloji gerektiriyor. T şeklinde yapılmış sütunlar 40 ile 60 ton arasında ağırlığı değişmektedir. Bu kadar ağır taşların taşınması ayrı bir bilinmez iken dikilmesi de ayrı bir teknik gerektiriyor. Sütunların üzerinde ve değişik boyutlarda kabartmalar dikkat çekiyor. Üç boyutlu Aslan kabartmaları, çeşitli yabani hayvanlar; domuz, tilki,sığır gibi hayvanların kabartmaları yapılmış. Bu kabartmalar her bir topluluğun kutsal hayvanı(totem) olduğu sanılıyor.
İlk tarım ve Buğday örnekleri
Göbeklitepe aynı zamanda dönemin üretim merkezidir. Araştırmalara göre insanların ilk kültür bitkisi olarak bilinen buğday yetiştirilici yapılmış.
Yerleşik hayata geçilmesinde tarım değil tapınakların etkili olduğu
Arkeolog Klaus göre, yerleşik hayata insanlar tarımla değil tapınak sayesinde geçtiğini belirtiyor. Araştırmalara göre dini tören için bir araya gelen insanlar bir zaman sonra yerleşik hayata geçtiklerini belirtiyor. Bu alana yerleştikten sonra geçimini sağlayabilmek için üretim yapmaya karar verdiler.
Yılan kutsal bir hayvan olarak Göbeklitepe de karşımıza çıkıyor.
Göbeklitepe taşların üzerine yılan kabartması oldukça fazla işlenmiştir. Yılan tarihte olağanüstü gucu göstermesi açısından önemlidir. Aynı zamanda Tanrıdan gelen enerjiyi de belirtir. Yunan mitolojisinde yılan tıp ve şifa anlamına gelmektedir.
Tapınak neden gömüldü?
İnsanların niçin şehirlerini toprak ile örtüler? Korumak amaçlı mı, yoksa bir doğal afet mi? Bu konu hakkında rivayetler var. Şehrin kapatılmasının en önemli nedenlerden biri olarak araştırmacılar; yeni bir dinin ortaya çıkması ve buna karşılık eski din taraftarların bu yapıları yok etmek için toprak ile kapattıklarını belirtiyor. Diğer dikkat çeken görüş ise gelecek nesillere saklamak için bu önemli yapıların din taraftarları tarafından gömdüğü yönünde araştırmalar zamanla ne gösterecek merak konusu…
Göbeklitepe UNESCO koruma listesinde
Göbeklitepe 2011 yılında UNESCO Dünya geçici mirası listesine girdi. 2018 yılında ise Göbeklitepeyi UNESCO Dünya Miras listesi’ne alarak koruma altına alınmış durumda.