Yurt dışı seyahati denilince, nedense bilinmez ilk akla gelen yer Avrupa olur. Ama biz bu makalemizde sizi Asya kıtasına götürmek ve Asya’nın, görülmeye değer olan, en güzel yerlerinde sizi gezintiye çıkarmak istiyoruz. Asya kıtası dünyamızın en büyük kıtası olduğu için bünyesinde bir sürü ülkeyi barındırıyor. Asya’ya kıtasında birkaç ülkeye gidip görenler bilir. Ama İlk kez Asya’da bir ülkeye seyahat edecekler, dünyanın bu kıtasına bayılacaklar.
Asya’da, gezilip görülecek o kadar fraklı, birbirinden apayrı, çok ilginç, kültürler ve medeniyetler var ki, Asya’yı görünce bize ha vereceksiniz. Asya’da, fakir ülkelerin çok olduğu gibi, oldukça zengin olan ülkelerde bulmuyor. Asya kıtasının, rengârenk, yemyeşil, her mevsimi ayrı bir renk cümbüşü taşıyan ülkelerini ve bu ülkelerin güzel yerlerini gördüğünüz zaman, hayretler içerisinde kalarak büyüleneceksiniz. Makalemizde sizin için Asya’da görmeniz gereken en güzel 10 yer hakkında kısa bilgiler vererek özet geçmek istiyoruz.
Asya kıtasında görmeniz gerek en güzel 10 yer
Asya’ya giderek birkaç ülkeyi bir seferde gezmek ve görmek pek mümkün olmaz. Elbette Asya’da birkaç ülkeyi göreme şansı olan kişiler olabilir, ancak bu her kez için geçerli değil tabii ki. Onun için Asya gezi planınızı gerçekleştirmeden önce bu makalemiz size, Asya hakkında bilgi ve nereye gideceğiniz için hakkında fikir verebilir. İşte Asya kıtasında, görmeniz gereken en güzel 10 yer:
- Asya Ülkelerinden Olan Laos, Luang Namtha
Büyük binalardan, görkemli villalardan çiçek dolu bahçelerden daha fraklı bir yerler görmek istiyorsanız. Hatta daha insancıl, biraz samimi, biraz daha doğayla iç içe yaşamları görmek ve tanımak sizce de güzel olmaz mı? O zaman gelin sizinle Asya kıtasında yer alan Laos ülkesine gidelim.
Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti, Asya kıtasının kuzeyinde, hiç deniz sahili olmayan bir ülkedir. Bu ülkenin en güzel şehri Vientiane’dir. Laos’un coğrafi yapısı dağlık olup bambu ağaçlarının çok olduğu bir bölgedir.
Laos, dünyanın cağ atladığı şu dönelmede bile, ülkesinin hala bazı köy ve beldelerinde elektriğin ve elektronik eşyaların kullanılmadığı bir ülkedir. Ama bu ülkeyi ziyarete gitmek için gözünüz korkmasın, çünkü Laos’un Luang Namtha bölgesi gerçekten görülmeye değer farklıkta. Luang Namtha bölgesine gittiğinizde sanki dünyadan başka bir yerine gitmişsiniz gibi hissedeceksiniz.
Bu bölgenin bambu ormanları, ahşap evleri, derme çatma çalı çırpıdan yapılmış yöre halkının yaşam alanları, hiçbir manyetik zararın bulunmadığı, tamamen doğa ile iç içe olan bu bölge sizin ruhunu dinlendirecek yerlerden bir bölgedir. Yöre halkının samimi davranışları, misafir perverliği, cana yakınlığı görülmeye değer. Rehber eşliğinde bu bölgede yapacağınız gezilerde, yöre halkının yemek kültürünü görecek muz yapraklanın kaşık olarak kullanılmasını, mutfak gereçlerinin tamamının bambu ağaçlarından yapıldığını ve bu bölgenin eşsiz doğa güzelliği ve bambu ağaçlar ile dolu ormanlarının tadına varacaksınız. Bu bölgenin yerel insanları Hmongların evlerinde misafir edilecek ve onlar ile sohbet etme şansını yakalayacaksınız.
Bizim size tavsiye ettiğimiz tek şey bu bölgeye gitmeyi düşünürseniz mutlaka bir rehber eşliğinde gitmenizdir. Çünkü rehberle gezmenizdeki avantajınız rehberin sizi bu bölgede bulunan birkaç köyde sırası ile gezdirerek bu yaşam alanları hakkında bilgilendirmesidir.
2.Asya Kıtasının Ülkelerinden Olan Filipinler
Asya’da gezi delince ilk akla gelen yerlerden birisi Filipinler olur. Özelliklede Filipinlerin cennet köşelerinden birisi olan, Palawan adası.
Filipinlere bağlı, Palawan eyaletinin, Palawan Adası, dünyaca ünlü olup bu eyaletin en büyük adasıdır. Pek fazla gelişememiş olan, bu büyük ada kendisini ziyarete gelen misafirlerini, vahşi yaşamı, yemyeşil sık ağaçlı ormanları, tertemiz ve bembeyaz sahilleri, şıkır şıkır kumları ile karşılıyor.
Palawan adası büyüklü küçüklü tam 1700’den fazla adadan oluşuyor. Her yıl pek çok ziyaretçi ağırlayan Palawan adası en ilginç ada ödülünü alarak ün yapmıştır. Ayrıca bu adayı, ünlü ve ilginç yapan diğer bir özelliği de yıllar öncesine dayanan kireç taşlarının aşınmasıyla meydana gelen mağara ve lagünler. Dünya mirası listesinde de yer alan dünyanın en büyük yer altı nehri de bu adada bulunuyor.
Asya kıtasının, neredeyse bütün ülkelerini pirinç yetiştiriciliği yapıyor. Bu nedenle Asya’nın hangi ülkesine giderseniz gidin mutlaka pirinç tarlalarını görürüsünüz. Ancak pirinç tarlalarını en çok Filipinlerde görürüsünüz.
Özelliklede Filipinlerini, Ifugao bölgesinde şimdiye kadar gördüğünüz pirinç tarlaların hiç benzemeyen fraklı tarlalar göreceksiniz. Ifugao dağının teklerine kat kat döşenmiş gibi kilometrelerce uzunluğundaki pirinç tarları görsel bir şölen yaratarak muhteşem bir manzara meydana getiriyor. Filipinlerin Badat pirinç tarlaları Dünya Mirası Olmaya Hak Kazanmış. İki bin yıllık bir geçmişe sahip olan bu dünya mirasına layık görülen pirinç tarlaları gerçekten görülmeye değer olup sizin için güzel bir Filipinler hatırası olacaktır. Ama ne yazık ki bu güzelim pirinç tarlalarını iyi bir gelecek beklemiyor. Yörenin halkından olan Ifugao kabilesinin eskiye dayanan yıllardan beri ektikleri bu pirinç tarlaları erozyon nedeni ile her geçen gün biraz daha zarar görerek yok olmaya yüz tutuyor. Hali hazırda bu pirinç tarlalarını görmeye geldiğinizde bu pirinç tarlalarına çok yakın olan Tappai şelalesine de uğrayın. Tappai şelalesi sizi ışıltısı ile farklı duygular içine alarak hayaller âlemine götürecek. Enfes manzarası ruhunuz dinlendirecek.
Laos, Asya’nın en fakir ülkesidir. Bu güne kadar yabancı turistlere kapalı olan sınır kapıla yüzünden ülke gelişememiş. Belki şimdiden sonra ülkeye gelen yabancı turistlerin kazancı ile kalkınmaya başlar. Ayrıca yabancı turistler tarafından çok rağbet gören Laos gelişmesi acısından umut vaat ediyor. Yabancı turistlerin en çok geldikleri Laos’un Vang Vieng şehri oldukça fraklı ve görülmeye değer bir yer. Fazla büyük sayılmayan Vang Vieng şehri inanılmaz güzel bir yer.
Bu şehre geldiğinizde yüksek yüksek kalker kayalıklarının görüntüsü, bu kayalıkların hemen dibinden akan nehrin görüntüsü muhteşem bir manzarayı meydana getirerek ziyaretçilerini mest ediyor. Deniz sahili bulunmayan Vang Vieng şehir, sanki deniz sahilindeymiş havasında olup sokaklarda bikini ve şortlarla dolaşan insanlarla dolu. Bu şehirdeki anlam verilemeyen ilginçlik ise bütün kafe ve restoranlarında bulunan TV’ler de efsane olan Friends dizisinin sürekli izlenmesidir.
Bu köye geldiğinizde pizza ısmarlamayı ve pizzanızın yanında yerel bir içecek olan marihuana istemeyi unutmayın. Ülkenin fakir oluşundan mıdır nedir bilinmez ama burada göreceğiniz diğer bir ilginçlikte eski araba şambrellerine binerek nehir gezisi yaparken içki içen gençlerdir. Nehrin bir başından öbür başına gidip gelme turuna verdikleri isme de tubing adını vermişler. Gençler şambreller ile içkilerini içerken nehirde bu şekilde eğleniyorlar.
Filipinlere geldiğinizde, gezinizin içinde biraz heyecan biraz macera olsun istiyorsanız o zaman size tavsiyemiz Sagada kasabasına mutlaka gitmeniz olacak. Bu kasabada yaşayacaklarınız hayatınızda unutamayacağınız en güzel macera ve heyecan dolu anılarınız olacak. Filipinlerin en güzel cennet köşelerinden birisi olan bu kasaba özellikle maceraperestlerini misafir ediyor. Sagada kasabasını ilginç yapan cenazeleridir. Şöyle ki bu kasabada bütün cenazelerin tabutlarının hepsi asılı durumdadır.
Dünyada bu şekilde cenaze tabutlarını asılı tutan birkaç yer var ama buraya geldiğinizde bu size çok ilginç gelebilir. Bu cenaze yöntemi burada yaşayan Igorot kabilesinin geleneklerindenmiş. Bu kasaba halkı halen gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlı olarak yaşamaktalar. Bu kasabaya geldiğinizde, eğer pirinç ekimi ve pirinç hasat dönemleri ve ya cenaze törenlerine denk gelirseniz, ne kadar fraklı kültürleri olduğunu ve geleneklerine ve ne kadar bağlı yaşadıklarını görürsünüz.
Sagada kasabasında görecekleriniz arasında olan diğer ilginçliklerden bazıları da şunlar: yöre halkının kutsal kabul ettiği Echo Vadisinin ilginç güzelliği, bu kasabada olan Sumaging mağarası ve şelaleleri ile tarihi ve kültürel bölgeleri bulunuyor. Kasabanın bu güzellikleri bu bölgeyi görülmeye değer yerler yapıyor.
3.Asya Ülkelerinden Olan Endonezya’nın En Güzel Yerleri
Asya gezimizde şimdi biraz Endonezya’ya uğrayalım. Endonezya, ne yazık ki volkanik patlamalar en sık yaşadığı depremler ile tusunami mağduru olan ülkelerden birisidir. Buna rağmen ayakta dimdik durmayı başarabilen ülkelerdendir. Bu ülkeye geldiğinizde bakmaya doyamayacağınız eşsiz doğa güzellikleri bulunuyor. Şimdi Endonezya’nın birkaç güzel yerlerini size tanıtalım.
Bukit Lawang Ve Sumatra: Özellikle size Sumatra adasından bahsedelim. Sumatra adası bir tarafında inanılmaz güzel yağmur ormanları, diğer tarafında vahşi yaşam ile görmeye değer şahane bir bölgedir. Endonezya’ya gitmişken birde Bukit Lawang’da bulunan vadiye gidelim. Derin bir vadinin harıl harıl akan ırmağının yanındaki küçük bir yerleşim yeri olarak benzersiz doğa güzelliği çekiciliği olan Bukit Lawang’da görmenizi istediğimiz yerlerdendir.
Endonezya’da görmeye değer olan diğer bir yerde Gunung Leuser yani Ulusal Park, bu parkta orangutanları doğal ortamlarında görebilir, orman içerisinde kamp yapabilir ve ya ormanın içine misafirler için yapılmış evlerde kalabilirsiniz. Hatta ormanda orangutanlarla yürüyüş bile yapabilirsiniz. Parkın içinde bulunan kasabaya kadar uzantısı olan Bahorok nehrinde rafting yapabilirsiniz.
Endonezya’nın görülmeye değer yerlerinden biriside dünyanın en büyük sülfür gölüdür. Jawa adasında bulunan Ijen yanardağ’ına ulaşmak için biraz zahmete katlanarak geniş kahve ekilmiş orman arazilerden geçerek ulaşılıyor. Bin bir zahmetle ulaşılan Ijen yanardağı sizi bu dağı görmeye geldiğinize pişman etmeyecek. Pişman olmak bir yana, hatta hayatınızda ilk defa bir yanardağın ağzına kadar gidebilmenize ve fışkıran sülfürleri görmenize izin verdiği için size, iyi ki geldim gördüm dedirtecek bir bölgedir. Yöre halkı bu yanar dağı, kazanca çevirebilmek için bu yanardağın fışkırıp sonrada donan sülfür kayalarını gün boyu sırtlarında bambu küfeleri ile taşıyarak para kazanmaya çalışıyorlar. İşçilerin taşıdıkları küfelerdeki kayalar 60 kilo olup karşılığında ise sadece 6 dolar kazanıyorlar. Fakat bu dramın içinde insanın içini açan konuda bu ağır işleri yapan kişiler aldıkları azıcık para ile öyle mutlular ki, bunun görünce insan ister istemez kendini sorguluyor. Gezinizde böylesine mutlu insanlarla karşılaşmakta ayrı bir keyif konusu oluyor. Endonezya’ya yolunuz düşerse hiç düşünmeden bu yanardağı ve bu dağın püskürttüğü sülfür kayalarını, asit dolu gölünü ve bu ve bu çevrenin muhteşem manzarasını yükseklerden izlemenin keyfini çıkarmanızı önemle tavsiye ediyoruz.
4.Asya Ülkelerinden Olan İran’ın En Güzel Yerleri Garmeh Ve Khoor
Asya, gezimize İran’dan devam edelim. Geleceğin en gözde turistik ülkelerinin arasına girmeye hazırlanan İran görülmeye değer yerlere sahip. Bizim ülke insanımız tarafından ön yargıyla bakılan İran, sizi de misafir ettiğinde sizinde İran’a bakış acınızın ve İran hakkındaki fikrinizin değiştiğini göreceksiniz.
İran’a gittiğinizde ilk sizi etkileyen yer Garmeh olacak. Garmeh, tamamen çöl olan bir bölgedir. Fakat hayatınızda ilk defa göreceğiniz derin vadileri, yemyeşil vahaları sizi şakıtacaktır. Bu çölde her alev alev sıcaktan yanarken, vahalarda bulunan ağaçların atındaki gölgelerin serinliklerine ve akan suların şıkır şıkır sesine bayılacaksınız. Garmeh bölgesinde antik dönemlerden kalma kaleleri gezebilir, tuz gölünü görebilir ve Salar de Uyuni’ye gidebilirsiniz. Ayrıca Garmeh’de yapabileceğiniz diğer aktivitelerde şunlardır; Kızıl kumullarda yürüyebilir, geceleri ısınmak için ateş yakabilir ve ateşin başında eğlence düzenleyebilir, yöre halkının evlerine misafir olabilir, misafir olduğunuz evlerde bu yörenin kültürlerini inceleyebilirsiniz.
5.Asya Ülkelerinden Malezya’nın, Borneo Adası, Mulu National park ve Sarawak
Asya gezimizde şimdi de Malezya’ya geçelim. Malezya, Asya’nın en güzellerinden olarak çok renkli ve çok eğlenceli bir ülkedir. Malezya’nın Borneo adasının içerisinde aynı zamanda da bir de park alanı bulunuyor. Dünyanın 3. Büyük adası olan bu bölgede 350 metre uzunluğunda bir birine geçmiş mağaralar adaya gelen bir sürü ziyaretçiyi ağırlıyor.
Borneo Adası’na bağlı olan Sarawak bulunan Mulu National park, UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilmiştir. Malezya’ya gittiğinizde mutlaka vakit ayırarak bu parkı görmeye gitmenizi önemle tavsiye ediyoruz.
Bu parka gittiğinizde görecekleriniz arasında; Dünyanın en büyük mağarası olarak Deer Mağarası, gece beslenmek için dışarı çıkan yarasaların uçuşlarını, yem yeşil doğal güzellikleri, gökyüzüne yükselen sivri uçlu kayaları ve daha pek çok yer bulunuyor.
6.Asya Ülkelerinden Tayland, Koh Panyee Adası
Asya gezimizde şimdi hep birlikte Tayland’a gidiyoruz. Panyee adası Tayland’ın en güzel adalarından birisidir. Bu adaya gidebilmek için Tayland’dan tekne ile 25-30 dakikalık bir yolculuk yapmak gerekiyor. Bu adaya geldiğinizde sizi büyüleyecek şeyler bir hayli fazla. Göreceğiniz ilk ilginç yapıda bir köydür. Bu köyün bir yanı Panyee adasına bitişik diğer bölümü ise denizin içine kalın kalın çakılmış olan kalasların üzerlerine kurulmuş. Neredeyse iki yüz yıllık olan bu köyün, donmuş bir kütle görünümündeki adalar manzarası ile adaya gelen misafirleri şaşırtıyor.
Bu adadaki köyün ilginçlikleri arasında olanlardan bazıları da şunlardır: Gelişmemiş gibi görünen bu köyde, inanılması zor ama elektrik, internet bulunduğu gibi birde banka ATM’si bulunuyor. Bu Adadaki köy halkı hydroponics ismini verdikleri suyun içinde sebze yetiştiriciliği yapıyorlar. Bu ilginç köyün çok başarılı birde bir yüzen futbol sahaları bulunuyor. Köyün gençleri tahta parçaları ve eski tekneleri geri dönüştürerek kendilerine çok güzel bir yüzen top sahası yapıp sonrada Tayland’ın en başarılı genç kulübü olmuşlar. Bu köyün gençlerinin, bu başarısı dünyaya duyurmak için bizim ülkemizin televizyon reklamlarında, THB tarafından kullanılmış.
- Asya Ülkelerinden Ürdün Ve Dünya Miraslarından Olan Petra Antik Kent
Asya gezimizde Ürdün’e gitmemek olmaz. Gelin şimdi hep birlikte birde Ürdün’ün en güzel yerlerinde şöyle bir gezinti yapalım. Asya ülkelerinin arasında bulunan Ürdün’ü temsilciliğini yapan Petra antik kent ile gezintiye başlayama ne dersiniz? Petra sadece Ürdün için değil, aynı zamanda dünya içinde, büyük önem taşıyan bir dünya harikasıdır. Petra 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine girmeye hak kazanmış daha sonrasında da 2007 yılında dünya harikalarının listesinde 7. Sıraya girmiştir.
Çok değerli dünya miraslarına sahip olan bu antik kent Asya kıtasında en çok ziyaretçi ağırlayan bölgelerdendir. Petra kendisini ziyarete gelen misafirlerini güneşten aldığı yansımalara göre değişen kayaların renkleri ile mest ediyor. Başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz bu kayalar aldığı güneş ışınlarının geliş yönüne göre sarı, kırmızı, turuncu, pembe renklerini alarak sürekli farklı bir renkte görünüyor. Bu renkli kayaların ihtişamına birde Perta antik kentin gizemli görünüşünü de eklerseniz gerçekten işte o zaman dünya harikası ortaya çıkıyor. Ünlü şaiirin (John William Burgon) de dediği gibi tarihin yarısı kadar yaşlı gül kırmızısı şehir. Bu ünlü antik kent kendi yaşadığı dönemlerde nebati krallığının başkenti olarak hizmet verirken aynı zamanda o dönemlerde ticaretinde kalbinin attığı yermiş. Petra antik kent ünlü olan kayalarının renginden ötürü gül şehri ismi olarak da biliniyor. Bu muhteşem antik kente geldiğinizde göreceklerinizden bazıları şunlardır:
Roma Amfi tiyatrosunu göreceksiniz, The Siq geçidinin sonunda El-Hazne’yi göreceksiniz, adı Royal Tombs olan kraliyet mezarlarını göreceksiniz, Roma Yollarını göreceksiniz, Petra antik kentin bünyesindeki en önemli Qasr Al Bint tapınağını göreceksiniz ve Petra’nın kayalara oyularak özel olarak yapılmış olan El Deir Manastırını görerek hayrete düşeceksiniz. - Asya Ülkelerinden Olan Özbekistan Ve Semerkant
Özbekistan Asya ülkelerinden olup en çok kendisinden Semerkant şehri ile söz ettirir. Semerkant zengin tarihi kültür mirasları ile dünyanın ilgisini üzerine toplayan bir şehirdir. Bu şehirde en çok dikkat çekende mavi kubbelileri ile tanınıyor. İpek yolu üzerinde bulunması bu şehri önemli bir konuma oturtarak ülkesinin zenginliğine büyük oranda katkıda bulunan bir şehirdir. Ürdün için hale sanayi şehri olan Semerkant 2001 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmeye layık görülmüş. Geçmişten bu güne kadar geleneklerinden vazgeçmeyen bu şehirde yaşayan halk bu gün bile nakış işlemeciliği, seramik üretimi, oymacılık sanatı, altın işlemeciliği, bakır işlemeciliği, ipek dokumacılığı ve ahşap boyama gibi el sanatları ile kazanç sağlamaya devam ediyorlar. Fraklı mimariye sahip olan Semerkant yapılarının neredeyse tamamı seramik işlemeli ve mavi renklerdedir. Semerkant ziyaretinizde görecekleriniz arasında:
Sher-Dor Medresesi ile Tilya-Kari Medresesi
Shakh-i Zinda Türbesi ile Davud Peygamber Türbesi
Abu Mansur Madridiy Türbesi ile Rukhobod Türbesi
Aksaray Türbesi ile Abdu Duran Hoca Türbesi
Hazreti Hızır Camii ile Zümrüt Hoca Camii
Kok Camii ile Namazgâh Camii
Chorsu Antik Ticaret Merkezi ve Kok Saray Kalıntıları bulunuyor.
Semerkant gezinizde kumlu yer olarak bilinen şehrin kalbinin attığı Rgistan’a mutlaka gidin.
Rgistan’a,15. Yüzyıl döneminde büyük önem taşıyan Uluğ Bey Medresesi dönemin ünlüsü olan Timur tarafından yaptırılarak eşinin ismi verilmiş. Bu bölgedeki Bibi Hanım Cami’deki çini mozaikleri mutlaka görmelisiniz.
9.Asya Ülkelerinden Kırgızistan Ve Taş Rabat İle Narin
Asya’ya Orta Çağ dönemlerinden miras Taş Rabat, gizemli görünümünde sırlarını içinde saklayan muhteşem bir orta cağ yapısı.
1 kilometrekarelik bir alanda konumlanmış olan, bu kare yapının ortasında göğe yükselen bir yarımküresi bulunuyor duvarları ve kubbeleri rengârenk yassı taşlar ile süslenmiş.
Orta cağlardan kalan Taş Rabat, bilim adamları tarafından zamanında bir kervansaray olduğu iddia ediliyor. Daha pek çok özelliğe sahip olan bu tarihi yapı elliye yakın odası bulunuyor. Bu yapının odalarının esrarengizliğinden dolayı, oda sayısının tam olarak kaç olduğu bilinemiyor. Bu yünden bu yapının diğer imside esrarengiz mekân olarak kalmış. Taşra bat’tı görmeye gittiğinizde keçe çadırlarda kamp yapmayı da ihmal etmeyin.
10.Asya Ülkelerinden Olan Malezya Ve Kuala Lumpur
Malezya kültür ve finans merkezi olarak muhteşem bir ülkedir. Özelliklede de Kuala Lumpur’un zengin görünümü ziyaretçilerini kendisine hayran bırakıyor. Bu şehrin en belirgin özelliği ikiz kuleleridir.
Kuala Lumpur’a gittiğinizde tarihi hükümet binası Sultan Abdul Samad Binasını, Gombak nehri ile Klang nehrinin kesiştiği noktayı ve tarihi Jamek Mescidini görebilirsiniz.
